Dalyan'da kayıkla sazlıkların arasında ilerlerken, kaya mezarlarının ardında gizli kalmış arkeolojik kalıntılarla Kaunos Antik Kenti’nin etkileyici görkemi karşınıza çıkar. M.Ö. 10. yüzyılda temelleri atılan bu şehir, adını kurucusu Miletos’un oğlu Kaunos’tan alır.
Antik çağda önemli bir tuz üretim ve ticaret merkezi olan Kaunos, günümüzde geçmişin izlerini sürmenize olanak tanıyan etkileyici bir yerleşim olarak ziyaretçilerini tarihin derinliklerine çekiyor. Bu tarihi bölge, zamanın etkilerine rağmen canlılığını korumayı başararak, tarih meraklılarına benzersiz bir deneyim sunuyor.
Kaunos’un bu etkileyici Karya yerleşiminde, görkemli kaya mezarlarının yanı sıra, 3 kilometrelik uzun surlar, agora, stoa, kilise, meydandaki çeşme, tapınaklar ve hamamın yer aldığı akropol gibi önemli yapıları keşfetmek mümkün. Bu yapılar, sizi günümüzden çok uzaklara, geçmişin derinliklerine ve bambaşka bir dünyaya taşıyor.
Kaunos Antik Kenti Hakkında Bilgi
Kaunos, sadece görsel ihtişamı ile değil, tarihi derinliği ile de uluslararası alanda önemli bir kültürel miras olarak tanınmaktadır. Bu nedenle, Kaunos’u ziyaret etmeden önce kentin tarihini öğrenmek veya geziniz sırasında size rehberlik edecek kısa bilgiler sunan bir kitap edinmek oldukça faydalı olacaktır.
Araştırmalar, Kaunos’un bilinen tarihinin ötesinde, çok daha eski dönemlere dayanan bir geçmişe sahip olduğunu göstermektedir. Peki, bugüne kadar yapılan kazılar ve buluntular, Kaunos Antik Kenti’nin arkasında hangi tarihsel unsurları barındırıyor?
Kaunos Antik Kenti Nerede Bulunur?
Kaunos, Muğla iline bağlı Köyceğiz ilçesinde yer almaktadır. Köyceğiz Gölü’nü Akdeniz'e bağlayan Dalyan Çayı’nın batı kıyısında, Dalyan beldesinin karşısındaki Çandır köyü yakınlarında konumlanmıştır. Bu antik kent, bölgenin tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek isteyen ziyaretçiler için mükemmel bir destinasyon sunar.
Kaunos Antik Kenti’nin Tarihi
Kaunos’un varlığı, bilim dünyası tarafından uzun zamandır biliniyordu; ancak kentin tam yeri, İngiliz arkeolog Hoskyn’in 1842’deki keşfine kadar gizemini korudu. 1840 yılında Hoskyn, Karya bölgesinde yaptığı araştırmalar sırasında Kaunos halkı ve meclisi ile ilgili bir yazıt bulmuş ve bu bulgu, bölgenin Kaunos’a ait olduğunu ortaya koymuştur.
Kaunos, Likya yazıtlarında Ksibde, çevre şehirlerin yazıtlarında ise Kbid olarak anılmaktadır. Kaunosluların yaşam tarzı ve dili, Karyalılarla benzerlikler göstermektedir. İki limanı olan Kaunos, Antik çağda önemli bir liman kenti olarak öne çıkıyordu. Ancak, deltanın ve limanların siltlenmesi nedeniyle, Kaunos zamanla ticaret önemini kaybetmiş ve bu durum şehrin ekonomik olarak zayıflamasına neden olmuştur. Karya bölgesinin Türkler tarafından ele geçirilmesi ve M.S. 15. yüzyıldaki büyük sıtma salgını sonrasında Kaunos tamamen terk edilmiştir.
Antik kentte yapılan kazılarda, Paleolitik dönemden kalma taş aletler, çatal bıçak takımları ve ok uçları gibi buluntulara rastlanmıştır. Bu kalıntılar, Kaunos’un geçmişte güçlü bir devlet yapısına sahip olduğunu göstermektedir. Ayrıca, M.Ö. 5. yüzyılın ilk yarısında basılmış sikkelerdeki kanatlı figürler ve piramidal formdaki figürler, bu dönemin sanatsal ve kültürel önemini vurgulayan değerli buluntular arasındadır.
Kaunos Antik Kenti’ne Ulaşım
Kaunos Antik Kenti, Tlos Antik Kenti, Pınara, Letoon ve Lagina gibi diğer önemli antik şehirlerle birlikte bölgenin en popüler tarihi alanlarından biridir. Kaunos’a ulaşım oldukça pratiktir. Muğla merkezinden araba ile yaklaşık bir saatlik bir yolculuk yaparak antik kente varabilirsiniz. Muğla’ya ulaştıktan sonra, Kaunos’u harita üzerinde rahatlıkla bulabilirsiniz. Kara yoluna alternatif olarak, Dalyan’ın nehir kenarındaki kayık hizmetlerini kullanarak da Kaunos’a ulaşmanız mümkündür.
Kaunos’u ziyaret ederken deneyiminizi daha da özel kılmak ve unutulmaz anılar biriktirmek isterseniz, bölgedeki seçkin villalardan birini kiralayabilirsiniz. Sitemizde yer alan kiralık villa fiyatlarını gözden geçirerek, bütçenize ve beğenilerinize uygun bir villa seçebilir ve kolayca rezervasyon yapabilirsiniz. Kiralık villa seçeneklerimiz her bütçeye uygun alternatifler sunmaktadır.
Kaunos Kral Mezarları
Kaunos Antik Kenti'nin en dikkat çekici yapılarından biri, kentin kuzey tarafındaki sarp kayalara oyulmuş olan kral mezarlarıdır. Dikey ve engebeli kaya yüzeylerine işlenmiş bu mezarlar, ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken kalıntılar arasında yer almaktadır. M.Ö. 4. yüzyılda yapıldığı düşünülen bu mezarlar, zamanla Muğla'nın sembollerinden biri haline gelmiştir.
Kaunos’taki kral mezarları aynı zamanda "Likya mezarları" olarak da bilinir. Likyalılar, ölülerinin sihirli kanatlı yaratıklar tarafından öteki dünyaya taşındığına inanır ve bu nedenle onurlandırdıkları ölüleri yüksek ve erişilmesi güç yerlerde gömerlerdi. Her Likya mezarında, ölen kişinin yerleştirildiği üç taş yatak bulunur. Mezarlığın cephe kısmında iki İon sütunu yer alır ve sütunların üzerinde friz ve alınlıklar bulunmaktadır. Alınlıklardan birinde aslan kabartmaları yer alır, bu da mezarların ihtişamını artıran detaylar arasındadır.
Kaunos Antik Kenti’nde Görülmesi Gereken Yerler
Kaunos Antik Kenti, zengin tarihi ve etkileyici yapıları ile tarih meraklılarının ilgisini çeken önemli bir destinasyon. Kentte keşfedilecek birçok yer bulunuyor. İşte Kaunos’ta gezilmesi gereken başlıca alanlar:
Kaya Mezarları
Kaunos’un en dikkat çekici yapılarından biri, antik Karia uygarlığının mimari başyapıtlarından sayılan kaya mezarlarıdır. M.Ö. 4. yüzyılda Kaunos Kralları tarafından, tanrıya yakın olmak amacıyla yüksek kayalara oyulmuş bu mezarlar, Dalyan’ın simgesi haline gelmiştir. Likya tarzı mezarların içinde ölülerin yerleştirildiği üç taş yatak bulunur. Mezarların cephe kısmında iki İon sütunu, bunların üzerinde ise friz ve alınlıklar yer alır. Alınlıklardan birinde aslan figürleri dikkat çeker. Gece ışıklandırıldıklarında etkileyici bir görüntü sunan bu mezarların içine giriş yapılamaz, sadece uzaktan seyredilebilir.
Akropol
Kaunos’un akropolü, 152 metre yüksekliğindeki bir tepeye inşa edilmiştir. Şehrin kuzey surları, Karia bölgesinin ünlü satrapı Mausolos dönemine tarihlenir. Kuzeybatı yönündeki surlar Hellenistik Dönem’e, limana bakan surlar ise Arkaik Dönem’e aittir. Akropolün altında iki liman bulunur: Güney Liman, Küçük Kale’nin güneydoğusunda; İç Liman ise kuzeybatıda, günümüzde Sülüklü Göl olarak bilinen bölgede yer alır.
Kubbeli Kilise
M.S. 5. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen Kubbeli Kilise, zamanla iki küçük şapelle genişletilmiştir. Bu yapı, erken Hristiyan dönemi mimarisinin güzel bir örneğidir.
Hamam
Kaunos’taki hamam kompleksi, bir avlu (palaestra) ve ana hamam bölgesinden oluşur. Bu hamam, antik dönemde sosyal hayatın önemli bir parçasıydı ve çeşitli kültürel etkinliklere ev sahipliği yapmıştır.
Teras Tapınağı ve Yuvarlak Yapı
M.Ö. 1. yüzyılda inşa edilen Teras Tapınağı, agora ve limana hakim bir yapay teras üzerine kurulmuştur. Bu tapınak, bölgenin dini yaşamı hakkında önemli bilgiler sunar.
Nymphaeum
Nymphaeum, antik çağlarda su tanrıçalarını onurlandırmak amacıyla yapılan anıtların genel adıdır ve kutsal bir pınar anlamına gelir. Bu yapılar, suyun kutsallığını ve önemini vurgulayan önemli mimari eserlerdir.
Apollon Kutsal Alanı
Teras Tapınağı’nın batısında yer alan bu alan, M.Ö. 4. yüzyıldan itibaren yerel tanrı Basileus Kaunios’un kutsal mekanı olarak kullanılmıştır. Hellenistik Dönem boyunca ise Tanrı Apollon’a adanmıştır.
Agora
Kaunos’un agora alanı, M.Ö. 600 yıllarından itibaren kullanılmaya başlamıştır. M.Ö. 3. yüzyılda yapılan bir cadde, kent merkezini kaya mezarlarının bulunduğu alanla bağlarken, M.S. 100 yıllarında bu cadde işlevini kaybetmiştir.
Stoa ve Afrodit Kutsal Odası
M.Ö. 3. yüzyılda limana bakan bir konumda inşa edilen Stoa, 44 sütun tarafından taşınmaktadır. İçindeki yuvarlak mermer sunak, Tanrıça Aphrodite Euploia’ya adanmıştır. Gemiciler, limandan ayrılmadan önce tanrıçaya iyi yolculuk ve bol kazanç dileklerini bu kutsal odada sunarlardı.
Tiyatro
Akropol’ün eteklerinde bulunan antik tiyatro, 5.000 kişi kapasiteli bir yapıdadır. Antik dönemde toplumsal etkinlikler ve tiyatro gösterileri için kullanılan bu alan, Kaunos’un kültürel hayatını yansıtan önemli bir yapıdır.
Kaunos Antik Kenti, ülkemizin en önemli tarihi miraslarından biri olarak, ziyaretçilerine zengin bir tarih ve kültür deneyimi sunmaktadır.